Anasayfa
--------------------------------------------------------------------------------
Rusya’daki internet sitelerinde 2007 yılında dolaşan “Türkiye’de Yaşamak İçin 37 Neden” başlıklı bir yazı tartışma başlattı. İşte bunlardan bazıları:
Duvarlarında küfürlü yazılar yok.
Yılın 340 günü güneşli.
Dört yanı sıcak denizlerle çevrili.
Her zaman taze sebze ve meyve var.
Ruslar hariç, insanları güler yüzlü ve nazik.
İnsanı bezdiren yoksullar ve çingeneler yok.
Evlerin girişi tertemiz.
Uyuşturucu kullananlarla satanları hapse atıyorlar.
Komünistlerle faşistler elde bayrak dolaşmıyor.
Elinde gamalı haç olan dazlak gençler yok.
Votka değil, lale ülkesi.
Sarhoş sürücüleri hapse atıyorlar.
Suç oranı her yıl iki kat artmıyor.
Üniversiteye evlenmek yahut askerden kaçmak için gitmiyorlar.
Doktorlarla, öğretmenlere saygı duyuyorlar.
Ekranda beş dakikada bir kepek şampuanı reklâmı yok.
Yol sorana küfür etmiyorlar.
Valiler ve belediye başkanları insanları öldürmüyor, rüşvet almıyor.
Kadınlar, erkeklerden tembel ve ayyaş diye söz etmiyor.
Vatandaşlar yasalar önünde eşit.
Çocuklara çok saygılı davranıyorlar.
Seri katiller yok.
Nehirler mikrop yuvası değil.
Patika değil, gerçek yollar var.
Domuz yemiyorlar.
Sokakları güvenli, üç kuruş için adam kesmiyorlar.
Ticarette rakipler birbirlerini öldürtmüyor.
Hakkını aramak için haydutlara gitmek gerekmiyor.
En önemlisi; başka bir dine inansalar da, diğer dinlere karşı müsamahaları var.
Rusya’daki internet sitelerinde 2007 yılında dolaşan “Türkiye’de Yaşamak İçin 37 Neden” başlıklı bir yazı tartışma başlattı. İşte bunlardan bazıları:
Duvarlarında küfürlü yazılar yok.
Yılın 340 günü güneşli.
Dört yanı sıcak denizlerle çevrili.
Her zaman taze sebze ve meyve var.
Ruslar hariç, insanları güler yüzlü ve nazik.
İnsanı bezdiren yoksullar ve çingeneler yok.
Evlerin girişi tertemiz.
Uyuşturucu kullananlarla satanları hapse atıyorlar.
Komünistlerle faşistler elde bayrak dolaşmıyor.
Elinde gamalı haç olan dazlak gençler yok.
Votka değil, lale ülkesi.
Sarhoş sürücüleri hapse atıyorlar.
Suç oranı her yıl iki kat artmıyor.
Üniversiteye evlenmek yahut askerden kaçmak için gitmiyorlar.
Doktorlarla, öğretmenlere saygı duyuyorlar.
Ekranda beş dakikada bir kepek şampuanı reklâmı yok.
Yol sorana küfür etmiyorlar.
Valiler ve belediye başkanları insanları öldürmüyor, rüşvet almıyor.
Kadınlar, erkeklerden tembel ve ayyaş diye söz etmiyor.
Vatandaşlar yasalar önünde eşit.
Çocuklara çok saygılı davranıyorlar.
Seri katiller yok.
Nehirler mikrop yuvası değil.
Patika değil, gerçek yollar var.
Domuz yemiyorlar.
Sokakları güvenli, üç kuruş için adam kesmiyorlar.
Ticarette rakipler birbirlerini öldürtmüyor.
Hakkını aramak için haydutlara gitmek gerekmiyor.
En önemlisi; başka bir dine inansalar da, diğer dinlere karşı müsamahaları var.
