Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz bölümünde yer alır. Bu bölümün iç kesiminde bulunan Gümüşhane ilinin Karadeniz'e kıyısı yoktur. Güney kesimindeki çok küçük bir bölümü Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içine taşan Gümüşhane ili, Karadeniz ile Doğu Anadolu bölgeleri arasında bir geçit alanıdır. Tarih boyunca önem taşımış olan Trabzonİran yolu, eskiçağdan beri yerleşim yeri olduğu bilinen Gümüşhane ili topraklarından geçer.
Gümüşhane ili yönetsel açıdan son yıllarda önemli bazı değişiklikler geçirdi. Bayburt ilçesine bağlı Aydıntepe ve Demirözü bucakları ile Kelkit ilçesine bağlı Köse bucağı, 1987'de yapılan yasal bir düzenlemeyle ilçe haline getirildi. 1985'te yapılan son nüfus sayımı sonuçlarına göre Gümüşhane ili halkının yaklaşık yüzde 38'i Bayburt ilçesinde yaşıyordu. Merkez ilçenin nüfusu ise Bayburt ilçesinde yaşayanların yarısından daha azdı. Üstelik Bayburt kentinin nüfusu da (1985'te 28.068) Gümüşhane kentinden 6.000 kadar fazlaydı. Gümüşhane ilinde toplumsal ve ekonomik açıdan en gelişmiş ilçe ve kent Bayburt'tu. Bütün bunlar göz önüne alınarak 15 Haziran 1989 tarih ve 3578 sayılı yasayla Bayburt ili kuruldu. Bu il sınırları içine giren yönetsel birimler Bayburt.
Aydıntepe ve Demirözü ilçeleridir. Bayburt ili çok yakın bir tarihte kurulduğundan, Gümüşhane ili içinde anlatılmış, konumu ise Gümüşhane ili haritasında gösterilmiştir.
Doğal YapıDoğu Karadeniz bölümünün iç kesiminde yer alan Gümüşhane ili toprakları oldukça dağlık ve engebelidir. İl topraklarındaki dağlar Kuzey Anadolu Dağları'nın kıyı dağları ile iç sıralarından oluşur. Kuzey kesim Zigana (Kalkanlı) ve Soğanlı dağları, güneyi ise ÇoruhKelkit, Kop ve Otlukbeli dağları tarafından çevrilidir. Harşit (Doğankent) Çayı vadisinin güneyinde aşağı yukarı doğubatı doğrultusunda uzanan Gümüşhane Dağları, batıda il sınırlarını aşarak Giresun Dağları'yla {bak. GİRESUN) birleşir. Gümüşhane Dağları'nın batısında yer alan Gâvur Dağı'nda 3.331 metreye ulaşan Aptalmusa Doruğu ilin en yüksek noktasıdır. 3.000 metreyi aşan Gâvur Dağı'nın en yüksek kesimlerinde son jeolojik çağın başlarında buzul aşındırmasıyla oluşmuş ilginç yüzey şekillerine rastlanır. Bu dağın çeşitli yerlerinde rastlanan buzyalaklarından (sirk) bazılarının çanak biçimli tabanlarında göller vardır. Gümüşhane ve Zigana dağlarında ormanın sona erdiği yüksekliklerdeki yaylalar hayvancılık açısından önem taşır.
Birçok akarsu tarafından parçalanmış olan Gümüşhane ilinin engebeli topraklan içinde çok az düz alan vardır. Bunlardan başlıcalan Bayburt ve Hart (Aydıntepe) ovalandır. Kelkit vadisindeki küçük bazı düzlükler de ilin önemli tarım alanlarındandır.
Gümüşhane ili topraklarından kaynaklanan akarsuların tümü Karadeniz'e ulaşır. Başlıca akarsular Çoruh ve Kelkit ırmakları ile Harşit Çayı'dır. Kuzey Anadolu Dağları'nın birbirine paralel biçimde uzanan kıyı dağları ile iç sıraları arasındaki çöküntü alanında Çoruh Irmağı doğuya, Yeşilırmak'ın başlıca kolu olan Kelkit Irmağı da batıya doğru akar. Başlangıç kollan Bayburt Ovası'nın batısında yer alan bir çöküntüyle ayrılan bu akarsuların birbirine ters yönde aktığı vadiler oluk biçiminde olduğundan bu uzun çöküntü alanına ÇoruhKelkit Vadi Oluğu denir. Bu ırmakların kaynaklandığı kesimden doğan Harşit Çayı ise Gümüşhane kentinden geçtikten sonra dar ve derin bir vadide akarken kuzeybatıda Giresun ili topraklarına girer. Harşit Çayı'nın yarma vadisi Gümüşhane Dağları ile Zigana Dağları'nı birbirinden ayırır. Oldukça bol su taşıyan Harşit Çayı'nın üzerinde enerji üretimi amacıyla bazı barajlar kurulması planlanmıştır.
Kuzey kesimi Karadeniz'in ılık ve nemli ikliminin etkisinde kalan Gümüşhane ilinin büyük bölümünde Doğu Anadolu Bölgesi'nin sert kara ikliminin etkisi görülür. Yazları sıcak ve kısa olan Gümüşhane ilinde kışlar, yüksekliğin de etkisiyle uzun ve kar yağışlı geçer. Yağış miktarı iç kesimlere doğru gidildikçe azalır.
İlin kuzey kesimindeki dağlar ile Gümüşhane Dağları'nın Karadeniz'e bakan kesimleri kayın, meşe, ladin, köknar ve sarı çamlardan oluşan ormanlarla kaplıyken, güneye bakan kesimlerinde yalnızca köknar ve sarı çam toplulukları görülür. Ormanları büyük ölçüde yok edilen iç ve güney kesimlerin doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir.
Gümüşhane iline ilişkin bilgiler
YÜZÖLÇÜMÜ: 6.575 km2.
NÜFUSU (1990): 169.375.
İL MERKEZİ: Gümüşhane.
İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (47.140),Kelkit (47.482), Köse (14.893), Kürtün (15.892), Şiran (26.881), Torul (17.087).
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Gümüşhane (26.014), Kelkit (11.541).
BAŞLICA YÜKSELTİLER: Abdal Musa Tepesi (3.331 metre). SICAKLIK: Gümüşhane kentinde en düşük 23,6°C (20.1.1972), en yüksek 40°C (13.7.1980), ortalama 9,7°C.
YAĞIŞ MİKTARI: Gümüşhane kentinde yıllık ortalama 424,2 mm.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Pulur Höyüğü; Canca, Kov, Keçi, Edire, Akçakale, Kodil, Bayburt, Satala, Avliyana ve Ardasa kaleleri; Hutura Hagios Georgios ve Panaghia manastır kiliseleri; Pavrezi Şapeli; Bayburt Kale, Varzahan ve Hasara kiliseleri; Çakırkaya Kaya Kilisesi; Hart, Ksanta, Varzahan ve Satala kent kalıntıları; Bayburt Ulucamisi; Süleymaniye, Küçük, Pulur (Gökçedere) ve Kutluk Bey camileri; Yakutiye, Museviye, Mahmudiye ve Pulur medreseleri; Zigana Kervansarayı; Taşhan (Bedesten); Tohumoğlu, Korgan ve Gümüşkaya köprüleri; Şehit Osman Türbeleri; Eski Gümüşhane.
Tarih
Bayburt Ovası'nın çevresindeki alanlarda bulunan höyüklerde yapılan kazı ve araştırmalarda günümüzden 5.500 yıl kadar önce bu yöreye yerleşildiğini gösteren buluntular ele geçirilmiştir. Pulur Höyüğü'nde rastlanan ve tahıl yığınlarını korumak, sahibini belgelemek amacıyla damgalamada kullanıldığı anlaşılan pişmiş topraktan yapılmış mühür, İÖ 3000'lerde bu yörede tarımsal etkinliklerin olduğunu ortaya koyar. İÖ 2000'lerin başlarında Anadolu'nun bazı yerlerinde olduğu gibi bu yörede de ticaret kolonileri kuran Asurlular, aldıkları işlenmiş gümüşe karşılık getirdikleri kumaşları veriyordu. Uzun süre bu yöredeki gümüş madenlerini denetim altında tutan Asurlular, Gümüşhane'yi içine alan bu bölgeye AzziHayaşa ülkesi diyordu. Hitit döneminde de bu yöreden elde edilen ve para birimi olarak kullanılan gümüş büyük önem taşıyordu. Hititler'in yönetimi sırasında Kaşkalar'ın yaşadığı yöre, İÖ 9. yüzyılda Urartu egemenliğine girdi. Kimmer ve İskit saldırılarından sonra başlayan Med ve Pers egemenliklerini Pontos, Roma ve Bizans yönetimleri izledi. Araplar'ın İS 7. yüzyılda
yöreyi kısa bir süre için ele geçirdiği sırada bölgedeki başlıca kentler Argyropolis, Gymnias, Hart, Varzahan, Satala ve Ksanta'ydı. Bir süre Bizanslılar ile Araplar, Ermeniler ve Gürcüler arasında el değiştiren yöre, 1071'de Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türkmenler'in eline geçti. Danişmendliler, Mengücükler, Anadolu Selçukluları, İlhanlı, Eretna Beyliği ve Akkoyunlu yönetimlerinden sonra bu topraklar 13. yüzyıl başlarında Bizans'ın Komnenos hanedanının Trabzon'da kurduğu devletin egemenliğine girdi. Fatih Sultan Mehmed' in bu devleti ortadan kaldırmasından sonra bir süre Osmanlı Devleti'ne bağlanan yöre, 1514'te kesin olarak Osmanlı topraklarına katılana kadar Akkoyunlu ve Safeviler'in yönetiminde kaldı. 19. yüzyıl sonlarında Müslüman nüfus ile Rum ve Ermeniler'in yan yana yaşadığı il topraklarının batı kesimi Trabzon vilayetine bağlı bir sancağın, doğu kesimi de Erzurum vilayetine bağlı bir kazanın yönetsel sınırlan içindeydi. I. Dünya Savaşı sırasında 1916'dan 1918'e kadar yöreyi Çarlık Rusya'sı orduları işgal etti. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte il yapılan Gümüşhane' ye 1927'de ilçe olarak Bayburt da katıldı.
Ekonomi
Nüfus artış hızı ve nüfus yoğunluğu çok düşük olan Gümüşhane ili halkının dörtte üçü kırsal kesimde yaşar. Yetiştirilen başlıca ürünler buğday, şekerpancarı, patates, arpa, lahana, çavdar ve fasulyedir. Hayvan yemi elde etmek amacıyla da bitki yetiştirilen ilin korunaklı yerlerinde az miktarda meyve ve sebze bahçeleri bulunur.
Koyun ve sığırlardan elde edilen hayvansal ürünler et, süt ve süt ürünleri tesisleri ile öteki işyerlerinde değerlendirilir. Arıcılık da yapılan Gümüşhane ilinde hayvansal üretimin verimi düşüktür. Dağlık alanlarda yer alan bazı köylerde yaşayan halkın bir bölümü ise geçimini ormancılıktan sağlar.
Gümüşhane ili, Karadeniz kıyısını Doğu Anadolu ile İran'a bağlayan yolun geçtiği alanda yer aldığından tarih boyunca önem taşımıştır. Trabzon limanından gelen E390 Karayolu, kuzeybatıda 2.010 metre yüksekliğindeki Zigana Geçidi'ni aşarak il topraklarına girer. Gümüşhane ve Bayburt kentlerinden geçen bu yol, güneydoğudaki 2.425 metre yüksekliğindeki Kop Geçidi'ni aştıktan sonra Gümüşhane ilinin dışına çıkar. E390 Karayolu'nun Aşkale'de kavşak oluşturduğu E23 Karayolu ise doğudaki Gürbulak sınır kapısında İran'a ulaşır.
Gümüşhane ilinin sanayisi gelişmemiştir. Başlıca sanayi kuruluşları un ve unlu ürünler, toz kireç, tuğla ve kiremit fabrikaları, orman ürünlerini işleyen, keramik eşya yapan işyerleri ile E390 Karayolu boyundaki oto onarım ve bakım atölyeleridir.
Yeraltı kaynakları bakımından pek zengin olmayan Gümüşhane ili topraklarında bakır, kurşunçinko, barit ve linyit yataklan vardır.
Toplum ve Kültür
Gümüşhane ilinin kültürel oluşumunda kuzey bölümlerinde Karadeniz, güney bölümlerindeyse Doğu Anadolu etkileri görülür. Kır ve kent yaşamının iç içe olması toplumsal yaşamda geleneksel öğelerin varlığını korumasına yol açmaktadır.
Eski dönemlerde ilin en önemli el sanatlarından olan gümüş işlemeciliği 19. yüzyılda gümüş ocaklarının kapanmasıyla ortadan kalktı. Günümüzde Gümüşhane ili halkının sürdürdüğü başlıca geleneksel el sanatları dokumacılık, çömlekçilik ve av gereçleri yapımcılığıdır. Dokumacılıkta yünün taranıp bükülmesiyle elde edilen iplik kullanılır. Küçük tezgâhlarda bu ipliklerle kilim, cicim ve ihram dokunur. Kilimlerde çoğunlukla at başı ve bitki motifleri, ihramlarda ise "tetikli zincir", "Bayburt kordası", "pirinç deni" gibi adlar alan desenler kullanılır. Kelkit ve Bayburt çevresinde yaygın olan dokumacılık giderek önemini yitirmektedir. İldeki çömlekçilik daha çok testi ve güveç yapımına yöneliktir. Yakınlığı nedeniyle toplumsal yapı ve kültür açısından Erzurum'la benzerlikler gösteren Bayburt'ta eskiden ihram dokumacılığı yaygındı. Bayburt'un Erzurum'a benzeyen başka bir yanı da, bayramların ilk gününde düzenlenen cirit oyunlarıdır.
İl Merkezi: Gümüşhane
Bugünkü Gümüşhane kentinin güneybatısında yer alan gümüş yataklarının yakınında Romalılar ile Bizanslılar tarafından kurulduğu sanılan yerleşim yeri, Argyropolis adıyla anılıyordu. Adı, Yunanca "Gümüşkenti" anlamına gelen Argyropolis, 16. yüzyılda Osmanlılar tarafından Canca, daha sonra da Gümüşhane olarak adlandırıldı. Yörede, Gümüşhane adının nereden geldiği konusunda anlatılan öyküye göre çok eskiden bu yöreye egemen olan beyin güzel kızı ile evlenmek isteyen zengin birçok bey birbiriyle yarışır. Ama kız gönlünü yoksul bir gence kaptırmıştır. Bu duruma çok kızan bey, adı Gümüş olan kızını bugünkü Eski Gümüşhane yakınında gümüşten yaptırdığı bir yapıya kapatır. Kızın yaşamı boyu kaldığı bu binanın olduğu yere sonradan kurulan kente Gümüş'ün yaşadığı ev anlamında "Gümüşhane" adı verilmiştir.
19. yüzyılda gümüş yatakları tükenince, kent halkı, Trabzonİran yolunun geçtiği Harşit Çayı vadisine inerek yerleşmeye başladı. Vadinin konumu nedeniyle dar bir alanda kurulan kent yol boyunca gelişti. Kentin batısındaki yamaçta kalan Eski Gümüşhane günümüzde Gümüşhane'nin Süleymaniye mahallesidir. Bu mahallede kentin eski zenginliğini simgeleyen çoğu terk edilmiş, bahçe içinde birçok konak vardır.
Gümüşhane kentindeki başlıca eğitim ve kültür kurumu Karadeniz Üniversitesi'ne bağlı Gümüşhane Meslek Yüksekokulu'dur.
Gümüşhane ili yönetsel açıdan son yıllarda önemli bazı değişiklikler geçirdi. Bayburt ilçesine bağlı Aydıntepe ve Demirözü bucakları ile Kelkit ilçesine bağlı Köse bucağı, 1987'de yapılan yasal bir düzenlemeyle ilçe haline getirildi. 1985'te yapılan son nüfus sayımı sonuçlarına göre Gümüşhane ili halkının yaklaşık yüzde 38'i Bayburt ilçesinde yaşıyordu. Merkez ilçenin nüfusu ise Bayburt ilçesinde yaşayanların yarısından daha azdı. Üstelik Bayburt kentinin nüfusu da (1985'te 28.068) Gümüşhane kentinden 6.000 kadar fazlaydı. Gümüşhane ilinde toplumsal ve ekonomik açıdan en gelişmiş ilçe ve kent Bayburt'tu. Bütün bunlar göz önüne alınarak 15 Haziran 1989 tarih ve 3578 sayılı yasayla Bayburt ili kuruldu. Bu il sınırları içine giren yönetsel birimler Bayburt.
Aydıntepe ve Demirözü ilçeleridir. Bayburt ili çok yakın bir tarihte kurulduğundan, Gümüşhane ili içinde anlatılmış, konumu ise Gümüşhane ili haritasında gösterilmiştir.
Doğal YapıDoğu Karadeniz bölümünün iç kesiminde yer alan Gümüşhane ili toprakları oldukça dağlık ve engebelidir. İl topraklarındaki dağlar Kuzey Anadolu Dağları'nın kıyı dağları ile iç sıralarından oluşur. Kuzey kesim Zigana (Kalkanlı) ve Soğanlı dağları, güneyi ise ÇoruhKelkit, Kop ve Otlukbeli dağları tarafından çevrilidir. Harşit (Doğankent) Çayı vadisinin güneyinde aşağı yukarı doğubatı doğrultusunda uzanan Gümüşhane Dağları, batıda il sınırlarını aşarak Giresun Dağları'yla {bak. GİRESUN) birleşir. Gümüşhane Dağları'nın batısında yer alan Gâvur Dağı'nda 3.331 metreye ulaşan Aptalmusa Doruğu ilin en yüksek noktasıdır. 3.000 metreyi aşan Gâvur Dağı'nın en yüksek kesimlerinde son jeolojik çağın başlarında buzul aşındırmasıyla oluşmuş ilginç yüzey şekillerine rastlanır. Bu dağın çeşitli yerlerinde rastlanan buzyalaklarından (sirk) bazılarının çanak biçimli tabanlarında göller vardır. Gümüşhane ve Zigana dağlarında ormanın sona erdiği yüksekliklerdeki yaylalar hayvancılık açısından önem taşır.
Birçok akarsu tarafından parçalanmış olan Gümüşhane ilinin engebeli topraklan içinde çok az düz alan vardır. Bunlardan başlıcalan Bayburt ve Hart (Aydıntepe) ovalandır. Kelkit vadisindeki küçük bazı düzlükler de ilin önemli tarım alanlarındandır.
Gümüşhane ili topraklarından kaynaklanan akarsuların tümü Karadeniz'e ulaşır. Başlıca akarsular Çoruh ve Kelkit ırmakları ile Harşit Çayı'dır. Kuzey Anadolu Dağları'nın birbirine paralel biçimde uzanan kıyı dağları ile iç sıraları arasındaki çöküntü alanında Çoruh Irmağı doğuya, Yeşilırmak'ın başlıca kolu olan Kelkit Irmağı da batıya doğru akar. Başlangıç kollan Bayburt Ovası'nın batısında yer alan bir çöküntüyle ayrılan bu akarsuların birbirine ters yönde aktığı vadiler oluk biçiminde olduğundan bu uzun çöküntü alanına ÇoruhKelkit Vadi Oluğu denir. Bu ırmakların kaynaklandığı kesimden doğan Harşit Çayı ise Gümüşhane kentinden geçtikten sonra dar ve derin bir vadide akarken kuzeybatıda Giresun ili topraklarına girer. Harşit Çayı'nın yarma vadisi Gümüşhane Dağları ile Zigana Dağları'nı birbirinden ayırır. Oldukça bol su taşıyan Harşit Çayı'nın üzerinde enerji üretimi amacıyla bazı barajlar kurulması planlanmıştır.
Kuzey kesimi Karadeniz'in ılık ve nemli ikliminin etkisinde kalan Gümüşhane ilinin büyük bölümünde Doğu Anadolu Bölgesi'nin sert kara ikliminin etkisi görülür. Yazları sıcak ve kısa olan Gümüşhane ilinde kışlar, yüksekliğin de etkisiyle uzun ve kar yağışlı geçer. Yağış miktarı iç kesimlere doğru gidildikçe azalır.
İlin kuzey kesimindeki dağlar ile Gümüşhane Dağları'nın Karadeniz'e bakan kesimleri kayın, meşe, ladin, köknar ve sarı çamlardan oluşan ormanlarla kaplıyken, güneye bakan kesimlerinde yalnızca köknar ve sarı çam toplulukları görülür. Ormanları büyük ölçüde yok edilen iç ve güney kesimlerin doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir.
Gümüşhane iline ilişkin bilgiler
YÜZÖLÇÜMÜ: 6.575 km2.
NÜFUSU (1990): 169.375.
İL MERKEZİ: Gümüşhane.
İLÇELER VE NÜFUSLARI (1990): Merkez ilçe (47.140),Kelkit (47.482), Köse (14.893), Kürtün (15.892), Şiran (26.881), Torul (17.087).
BAŞLICA KENTLER VE NÜFUSLARI (1990): Gümüşhane (26.014), Kelkit (11.541).
BAŞLICA YÜKSELTİLER: Abdal Musa Tepesi (3.331 metre). SICAKLIK: Gümüşhane kentinde en düşük 23,6°C (20.1.1972), en yüksek 40°C (13.7.1980), ortalama 9,7°C.
YAĞIŞ MİKTARI: Gümüşhane kentinde yıllık ortalama 424,2 mm.
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Pulur Höyüğü; Canca, Kov, Keçi, Edire, Akçakale, Kodil, Bayburt, Satala, Avliyana ve Ardasa kaleleri; Hutura Hagios Georgios ve Panaghia manastır kiliseleri; Pavrezi Şapeli; Bayburt Kale, Varzahan ve Hasara kiliseleri; Çakırkaya Kaya Kilisesi; Hart, Ksanta, Varzahan ve Satala kent kalıntıları; Bayburt Ulucamisi; Süleymaniye, Küçük, Pulur (Gökçedere) ve Kutluk Bey camileri; Yakutiye, Museviye, Mahmudiye ve Pulur medreseleri; Zigana Kervansarayı; Taşhan (Bedesten); Tohumoğlu, Korgan ve Gümüşkaya köprüleri; Şehit Osman Türbeleri; Eski Gümüşhane.
Tarih
Bayburt Ovası'nın çevresindeki alanlarda bulunan höyüklerde yapılan kazı ve araştırmalarda günümüzden 5.500 yıl kadar önce bu yöreye yerleşildiğini gösteren buluntular ele geçirilmiştir. Pulur Höyüğü'nde rastlanan ve tahıl yığınlarını korumak, sahibini belgelemek amacıyla damgalamada kullanıldığı anlaşılan pişmiş topraktan yapılmış mühür, İÖ 3000'lerde bu yörede tarımsal etkinliklerin olduğunu ortaya koyar. İÖ 2000'lerin başlarında Anadolu'nun bazı yerlerinde olduğu gibi bu yörede de ticaret kolonileri kuran Asurlular, aldıkları işlenmiş gümüşe karşılık getirdikleri kumaşları veriyordu. Uzun süre bu yöredeki gümüş madenlerini denetim altında tutan Asurlular, Gümüşhane'yi içine alan bu bölgeye AzziHayaşa ülkesi diyordu. Hitit döneminde de bu yöreden elde edilen ve para birimi olarak kullanılan gümüş büyük önem taşıyordu. Hititler'in yönetimi sırasında Kaşkalar'ın yaşadığı yöre, İÖ 9. yüzyılda Urartu egemenliğine girdi. Kimmer ve İskit saldırılarından sonra başlayan Med ve Pers egemenliklerini Pontos, Roma ve Bizans yönetimleri izledi. Araplar'ın İS 7. yüzyılda
yöreyi kısa bir süre için ele geçirdiği sırada bölgedeki başlıca kentler Argyropolis, Gymnias, Hart, Varzahan, Satala ve Ksanta'ydı. Bir süre Bizanslılar ile Araplar, Ermeniler ve Gürcüler arasında el değiştiren yöre, 1071'de Malazgirt Savaşı'ndan sonra Türkmenler'in eline geçti. Danişmendliler, Mengücükler, Anadolu Selçukluları, İlhanlı, Eretna Beyliği ve Akkoyunlu yönetimlerinden sonra bu topraklar 13. yüzyıl başlarında Bizans'ın Komnenos hanedanının Trabzon'da kurduğu devletin egemenliğine girdi. Fatih Sultan Mehmed' in bu devleti ortadan kaldırmasından sonra bir süre Osmanlı Devleti'ne bağlanan yöre, 1514'te kesin olarak Osmanlı topraklarına katılana kadar Akkoyunlu ve Safeviler'in yönetiminde kaldı. 19. yüzyıl sonlarında Müslüman nüfus ile Rum ve Ermeniler'in yan yana yaşadığı il topraklarının batı kesimi Trabzon vilayetine bağlı bir sancağın, doğu kesimi de Erzurum vilayetine bağlı bir kazanın yönetsel sınırlan içindeydi. I. Dünya Savaşı sırasında 1916'dan 1918'e kadar yöreyi Çarlık Rusya'sı orduları işgal etti. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte il yapılan Gümüşhane' ye 1927'de ilçe olarak Bayburt da katıldı.
Ekonomi
Nüfus artış hızı ve nüfus yoğunluğu çok düşük olan Gümüşhane ili halkının dörtte üçü kırsal kesimde yaşar. Yetiştirilen başlıca ürünler buğday, şekerpancarı, patates, arpa, lahana, çavdar ve fasulyedir. Hayvan yemi elde etmek amacıyla da bitki yetiştirilen ilin korunaklı yerlerinde az miktarda meyve ve sebze bahçeleri bulunur.
Koyun ve sığırlardan elde edilen hayvansal ürünler et, süt ve süt ürünleri tesisleri ile öteki işyerlerinde değerlendirilir. Arıcılık da yapılan Gümüşhane ilinde hayvansal üretimin verimi düşüktür. Dağlık alanlarda yer alan bazı köylerde yaşayan halkın bir bölümü ise geçimini ormancılıktan sağlar.
Gümüşhane ili, Karadeniz kıyısını Doğu Anadolu ile İran'a bağlayan yolun geçtiği alanda yer aldığından tarih boyunca önem taşımıştır. Trabzon limanından gelen E390 Karayolu, kuzeybatıda 2.010 metre yüksekliğindeki Zigana Geçidi'ni aşarak il topraklarına girer. Gümüşhane ve Bayburt kentlerinden geçen bu yol, güneydoğudaki 2.425 metre yüksekliğindeki Kop Geçidi'ni aştıktan sonra Gümüşhane ilinin dışına çıkar. E390 Karayolu'nun Aşkale'de kavşak oluşturduğu E23 Karayolu ise doğudaki Gürbulak sınır kapısında İran'a ulaşır.
Gümüşhane ilinin sanayisi gelişmemiştir. Başlıca sanayi kuruluşları un ve unlu ürünler, toz kireç, tuğla ve kiremit fabrikaları, orman ürünlerini işleyen, keramik eşya yapan işyerleri ile E390 Karayolu boyundaki oto onarım ve bakım atölyeleridir.
Yeraltı kaynakları bakımından pek zengin olmayan Gümüşhane ili topraklarında bakır, kurşunçinko, barit ve linyit yataklan vardır.
Toplum ve Kültür
Gümüşhane ilinin kültürel oluşumunda kuzey bölümlerinde Karadeniz, güney bölümlerindeyse Doğu Anadolu etkileri görülür. Kır ve kent yaşamının iç içe olması toplumsal yaşamda geleneksel öğelerin varlığını korumasına yol açmaktadır.
Eski dönemlerde ilin en önemli el sanatlarından olan gümüş işlemeciliği 19. yüzyılda gümüş ocaklarının kapanmasıyla ortadan kalktı. Günümüzde Gümüşhane ili halkının sürdürdüğü başlıca geleneksel el sanatları dokumacılık, çömlekçilik ve av gereçleri yapımcılığıdır. Dokumacılıkta yünün taranıp bükülmesiyle elde edilen iplik kullanılır. Küçük tezgâhlarda bu ipliklerle kilim, cicim ve ihram dokunur. Kilimlerde çoğunlukla at başı ve bitki motifleri, ihramlarda ise "tetikli zincir", "Bayburt kordası", "pirinç deni" gibi adlar alan desenler kullanılır. Kelkit ve Bayburt çevresinde yaygın olan dokumacılık giderek önemini yitirmektedir. İldeki çömlekçilik daha çok testi ve güveç yapımına yöneliktir. Yakınlığı nedeniyle toplumsal yapı ve kültür açısından Erzurum'la benzerlikler gösteren Bayburt'ta eskiden ihram dokumacılığı yaygındı. Bayburt'un Erzurum'a benzeyen başka bir yanı da, bayramların ilk gününde düzenlenen cirit oyunlarıdır.
İl Merkezi: Gümüşhane
Bugünkü Gümüşhane kentinin güneybatısında yer alan gümüş yataklarının yakınında Romalılar ile Bizanslılar tarafından kurulduğu sanılan yerleşim yeri, Argyropolis adıyla anılıyordu. Adı, Yunanca "Gümüşkenti" anlamına gelen Argyropolis, 16. yüzyılda Osmanlılar tarafından Canca, daha sonra da Gümüşhane olarak adlandırıldı. Yörede, Gümüşhane adının nereden geldiği konusunda anlatılan öyküye göre çok eskiden bu yöreye egemen olan beyin güzel kızı ile evlenmek isteyen zengin birçok bey birbiriyle yarışır. Ama kız gönlünü yoksul bir gence kaptırmıştır. Bu duruma çok kızan bey, adı Gümüş olan kızını bugünkü Eski Gümüşhane yakınında gümüşten yaptırdığı bir yapıya kapatır. Kızın yaşamı boyu kaldığı bu binanın olduğu yere sonradan kurulan kente Gümüş'ün yaşadığı ev anlamında "Gümüşhane" adı verilmiştir.
19. yüzyılda gümüş yatakları tükenince, kent halkı, Trabzonİran yolunun geçtiği Harşit Çayı vadisine inerek yerleşmeye başladı. Vadinin konumu nedeniyle dar bir alanda kurulan kent yol boyunca gelişti. Kentin batısındaki yamaçta kalan Eski Gümüşhane günümüzde Gümüşhane'nin Süleymaniye mahallesidir. Bu mahallede kentin eski zenginliğini simgeleyen çoğu terk edilmiş, bahçe içinde birçok konak vardır.
Gümüşhane kentindeki başlıca eğitim ve kültür kurumu Karadeniz Üniversitesi'ne bağlı Gümüşhane Meslek Yüksekokulu'dur.