MardinTarihi
Mitolojik Yaşam
Sihirli kürenin parıldayan sanat eserleri,
Mardin' i geçmişten bugüne taşıyan evleri,
Ruhlardaki huzurun, Kalplerdeki ferahlığın izleri
Mezopotamya' nın ve dünyanın vazgeçilmezleri
Bir başkadır Mardin evleri...
Şairlere evlerden hareketle insanları anlatan şiirler yazdıran, görüntü itibariyle yaşamsal gösterge kabul edilen; kavgalara, mutluluklara, insanla yücelen tüm değerlere barınaklık teşkil eden evler...
Mardin'de ataların yaşayışlarındaki gönlü genişliği, belki ehl-i keyf tarzları, nargile dumanı sinmiş nakışları, çok çocuklu yaşamı ve mutlak paylaşıma dayalı taş güzelliğinin sıcacık yuvaya dönüştüğü oymaların ve işlemelerin diyarı evler Yıldızlar altında devasa şatoları, güneşle birlikte muhteşem sarayları bile kıs kandıran Mardin evleri...
Mardin' de evler, tarih 'i bütün ihtişamıyla gözler önüne sermektedir. Geçmişin heybeti, inancı avlu kapılarının tokmaklarına aksetmiştir. Güneşe tapanların sembolü olan güneş motifi, gücün kudretin simgesi olan aslan başı motifli tokmaklar ve Mezopotamya toprakları üzerinde yaşama bahtiyarlığına ulaşan in sanların kendileri nakşedilmiştir kapı tokmaklarına.. Büyük tokmaklı avlu kapısı ve kapı açıldığında ayvandan beliren 10-12 basamaklı tek parça taşlı merdiven ardından bir avlu ve yanyana sıralanmış odalar, tabi bu ayrı bir özellik ilk olarak beliren kapıdan içeri girildiğinde bu bölüme "hıcre" deniliyor. Hıcre üç bölüm den oluşuyor, her bölümde kemer, kubbe tavan göze çarpar. Birbirine açık durumdaki bölümlerden biri,ünlü Mardin ceviz,meşe oymacılığı ve sedef süslemeleriyle dört kişilik kanepe, iki koltuk ve dört sehpa, üstünde tunç, gümüş veya al tından yapılmış küllük onu bütünleyen Acem motifli Mardin' e özgü el işi halısıyla görüntüyü izlerken, kanepenin arkasında duvarda beliren üç gömme takaları (bir büyük, iki küçük) ve bunların üstünü örten çivitlenmiş beyaz perde, takaların üst kısmında ayrılmış rafların üstünde ince zarif kahve fincanlarının görünümü, ikinci bölümde duvardan duvara gürgenden yapılmış divanlar ve duvarları süsleyen takalarla oturma odası birbirini bütünlemektedir. Üçüncü bölüm evin orta bölümüdür. Yemek odası olarak kullanılan bölümün orta yerinde, yerde kazınan oyuk ve oyuğun üzerine kilden yapılmış ateş kabı "ıncene" yerleştirilip üzerine kare prizma şeklinde kürsü denilen gürgenden yapılma sandalye konur. Kürsünün üstüne yorgan örtülerek, aile efradı ayaklarını yorganın altına alarak oturulmaktaydı. Bugün bazı evlerimizde bu özellik mevcuttur. Kışın soba ve yemek masası görevini üstlenmektedir. Yazın ise bunların yerine yer sofrası dediğimiz demirden yapılmış, açılıp kapanan kullanımı rahat olan ve üstüne sini yerleştirilerek 30 cm. yükseklikte demir iskele kullanılmaktadır. Yemek bölümünün sağ ve sol duvarında beliren birer kapı mevcuttur. Kapılardan biri kilere açılır. Kilerde, tavan arası "izrediye" denilen gürgenden yapılmış erzağın havadar yerde muhafaza edildiği bölüm bulunmaktadır.
Kiler duvarında hasırdan yapılmış, şehriye kesiminde kullanılan tabaklar, yemeklerin muhafaza edilmesi için özel işlenmiş zembiller, oklava, tokmak asılı olarak durmaktadır. Yemek bölümünde beliren ikinci kapı ise mutfağa açılmaktadır. Mutfak ta, tavan arası kullanılan "izrediye"' de yemek yapımında kullanılan büyük kazanlar, hamur yoğurmak için kullanılan bakır leğenler, büyük süzgeç ve kep çeler, kaburga ve kuzu dolması için büyük bakır tencereler,siniler,kara renkte bakır kahve tavaları, kahve güğümü yer almaktadır. Ayrıca çok önemli bir işlevi olan ve yemek pişiriminde kullanılan şömineyi andıran oca ğı unutmamak gerekir. Avluda hıcrenin iki tarafında mevcut olan odalara "manzara" denir.
Manzaranın birinde evdeki büyüklerin oturup sohbet ettiği duvardan duvara kanepe ve koltuklarla döşenmiş odanın bir bölümü, Şark Köşesi ve şömine (itfeye) yer almaktadır. İkinci manzarada ise, kapıdan girişte bir eyvan, hemen karşısında beliren kahve ocağı bulunur. Gece sohbetlerini bölmeyecek kahve, çay pişirile bilen, sohbeti daha da koyulaştıran Mardin' in kendine has kavrulmuş kavun çekirdeği, haşlanmış ve kavrul muş karpuz çekirdeği,leblebi,şekerli leblebi,badem,şekerli badem,ceviz,sucuk (ıkude)pestil, kesme (ıbzor) nar, kurutulmuş dut ve incir , kuru üzüm gibi yemişler bir bir aile efradının önüne gelir. Kahve ocağının yanında, taş işçiliğiyle güzel üzüm motifli kapısından içeri girerken cephe duvarında bir taka iki tarafında pencereler yer almaktadır. Yatak odası olarak kullanılan manzara,yatak tahtlarıyla, hafızalardan silinmeyecek güzellikte olan beyaz iş, iğne oyası,tığ gibi ince işlemelerle bezenmiş,bu işi bütünleştiren döşek, yastık, yorgan ile ayrı üslupta güzellik sergilenmektedir. Odanın bir köşesinde aynalı elbise dolabı "ğırıstıyen" , dört, beş gözden oluşan büyük çekmeceli 1,5m. yüksekliğinde "biro", biro nun üzerine yerleştirilen kafes denilen yüksekliği 50-80 cm arasında değişen cevizden yapılmış oyma çerçeveli kristal ayna ve yerde ki halıyla bütünleşmektedir.
Avluda; kuyu,dış mutfak "matbağ", banyo "hımmem", tuvalet "tahara"mevcut olup, matbağda bir ocak "ıtfeye" ve odunluk yeri bulunur. Avludan diğer bir avluya çıkarken 10-15 basamaklı taş merdiven ve taş işlemeli ara kapı ile diğer bir avluya geçerken yine diğer avludaki odalar belirmektedir. Ev birkaç katlı ise en üst katta,çalışma odası denilen "tayyare" (tayyare denilmesinin nedeni; evin en yük sek katında tek odadan oluşan 25-30 tek taş merdivenle çıkılan yer) yer alır. Her kat arasında bulunan avlunun ön kısmında güzel sütunlu balkon yer alır. avluda yazın yatmak için tahtlar kurulur. Katlar arası geçit, kilerden sağlanır. Yaşanmışlığın, yaşanacaklığın, tarihe ve bugünü bize miras bırakanlara duyulan engin saygının günümüze bıraktığı sevecenlikle hayatın tüm güzelliklerinin Mardin evlerinde aldığı yepyeni boyutun bir göstergesi...
Tarihle evli olmanın evlerdeki görüntüsü sizleri bekliyor...
Mitolojik Yaşam
Sihirli kürenin parıldayan sanat eserleri,
Mardin' i geçmişten bugüne taşıyan evleri,
Ruhlardaki huzurun, Kalplerdeki ferahlığın izleri
Mezopotamya' nın ve dünyanın vazgeçilmezleri
Bir başkadır Mardin evleri...
Şairlere evlerden hareketle insanları anlatan şiirler yazdıran, görüntü itibariyle yaşamsal gösterge kabul edilen; kavgalara, mutluluklara, insanla yücelen tüm değerlere barınaklık teşkil eden evler...
Mardin'de ataların yaşayışlarındaki gönlü genişliği, belki ehl-i keyf tarzları, nargile dumanı sinmiş nakışları, çok çocuklu yaşamı ve mutlak paylaşıma dayalı taş güzelliğinin sıcacık yuvaya dönüştüğü oymaların ve işlemelerin diyarı evler Yıldızlar altında devasa şatoları, güneşle birlikte muhteşem sarayları bile kıs kandıran Mardin evleri...
Mardin' de evler, tarih 'i bütün ihtişamıyla gözler önüne sermektedir. Geçmişin heybeti, inancı avlu kapılarının tokmaklarına aksetmiştir. Güneşe tapanların sembolü olan güneş motifi, gücün kudretin simgesi olan aslan başı motifli tokmaklar ve Mezopotamya toprakları üzerinde yaşama bahtiyarlığına ulaşan in sanların kendileri nakşedilmiştir kapı tokmaklarına.. Büyük tokmaklı avlu kapısı ve kapı açıldığında ayvandan beliren 10-12 basamaklı tek parça taşlı merdiven ardından bir avlu ve yanyana sıralanmış odalar, tabi bu ayrı bir özellik ilk olarak beliren kapıdan içeri girildiğinde bu bölüme "hıcre" deniliyor. Hıcre üç bölüm den oluşuyor, her bölümde kemer, kubbe tavan göze çarpar. Birbirine açık durumdaki bölümlerden biri,ünlü Mardin ceviz,meşe oymacılığı ve sedef süslemeleriyle dört kişilik kanepe, iki koltuk ve dört sehpa, üstünde tunç, gümüş veya al tından yapılmış küllük onu bütünleyen Acem motifli Mardin' e özgü el işi halısıyla görüntüyü izlerken, kanepenin arkasında duvarda beliren üç gömme takaları (bir büyük, iki küçük) ve bunların üstünü örten çivitlenmiş beyaz perde, takaların üst kısmında ayrılmış rafların üstünde ince zarif kahve fincanlarının görünümü, ikinci bölümde duvardan duvara gürgenden yapılmış divanlar ve duvarları süsleyen takalarla oturma odası birbirini bütünlemektedir. Üçüncü bölüm evin orta bölümüdür. Yemek odası olarak kullanılan bölümün orta yerinde, yerde kazınan oyuk ve oyuğun üzerine kilden yapılmış ateş kabı "ıncene" yerleştirilip üzerine kare prizma şeklinde kürsü denilen gürgenden yapılma sandalye konur. Kürsünün üstüne yorgan örtülerek, aile efradı ayaklarını yorganın altına alarak oturulmaktaydı. Bugün bazı evlerimizde bu özellik mevcuttur. Kışın soba ve yemek masası görevini üstlenmektedir. Yazın ise bunların yerine yer sofrası dediğimiz demirden yapılmış, açılıp kapanan kullanımı rahat olan ve üstüne sini yerleştirilerek 30 cm. yükseklikte demir iskele kullanılmaktadır. Yemek bölümünün sağ ve sol duvarında beliren birer kapı mevcuttur. Kapılardan biri kilere açılır. Kilerde, tavan arası "izrediye" denilen gürgenden yapılmış erzağın havadar yerde muhafaza edildiği bölüm bulunmaktadır.
Kiler duvarında hasırdan yapılmış, şehriye kesiminde kullanılan tabaklar, yemeklerin muhafaza edilmesi için özel işlenmiş zembiller, oklava, tokmak asılı olarak durmaktadır. Yemek bölümünde beliren ikinci kapı ise mutfağa açılmaktadır. Mutfak ta, tavan arası kullanılan "izrediye"' de yemek yapımında kullanılan büyük kazanlar, hamur yoğurmak için kullanılan bakır leğenler, büyük süzgeç ve kep çeler, kaburga ve kuzu dolması için büyük bakır tencereler,siniler,kara renkte bakır kahve tavaları, kahve güğümü yer almaktadır. Ayrıca çok önemli bir işlevi olan ve yemek pişiriminde kullanılan şömineyi andıran oca ğı unutmamak gerekir. Avluda hıcrenin iki tarafında mevcut olan odalara "manzara" denir.
Manzaranın birinde evdeki büyüklerin oturup sohbet ettiği duvardan duvara kanepe ve koltuklarla döşenmiş odanın bir bölümü, Şark Köşesi ve şömine (itfeye) yer almaktadır. İkinci manzarada ise, kapıdan girişte bir eyvan, hemen karşısında beliren kahve ocağı bulunur. Gece sohbetlerini bölmeyecek kahve, çay pişirile bilen, sohbeti daha da koyulaştıran Mardin' in kendine has kavrulmuş kavun çekirdeği, haşlanmış ve kavrul muş karpuz çekirdeği,leblebi,şekerli leblebi,badem,şekerli badem,ceviz,sucuk (ıkude)pestil, kesme (ıbzor) nar, kurutulmuş dut ve incir , kuru üzüm gibi yemişler bir bir aile efradının önüne gelir. Kahve ocağının yanında, taş işçiliğiyle güzel üzüm motifli kapısından içeri girerken cephe duvarında bir taka iki tarafında pencereler yer almaktadır. Yatak odası olarak kullanılan manzara,yatak tahtlarıyla, hafızalardan silinmeyecek güzellikte olan beyaz iş, iğne oyası,tığ gibi ince işlemelerle bezenmiş,bu işi bütünleştiren döşek, yastık, yorgan ile ayrı üslupta güzellik sergilenmektedir. Odanın bir köşesinde aynalı elbise dolabı "ğırıstıyen" , dört, beş gözden oluşan büyük çekmeceli 1,5m. yüksekliğinde "biro", biro nun üzerine yerleştirilen kafes denilen yüksekliği 50-80 cm arasında değişen cevizden yapılmış oyma çerçeveli kristal ayna ve yerde ki halıyla bütünleşmektedir.
Avluda; kuyu,dış mutfak "matbağ", banyo "hımmem", tuvalet "tahara"mevcut olup, matbağda bir ocak "ıtfeye" ve odunluk yeri bulunur. Avludan diğer bir avluya çıkarken 10-15 basamaklı taş merdiven ve taş işlemeli ara kapı ile diğer bir avluya geçerken yine diğer avludaki odalar belirmektedir. Ev birkaç katlı ise en üst katta,çalışma odası denilen "tayyare" (tayyare denilmesinin nedeni; evin en yük sek katında tek odadan oluşan 25-30 tek taş merdivenle çıkılan yer) yer alır. Her kat arasında bulunan avlunun ön kısmında güzel sütunlu balkon yer alır. avluda yazın yatmak için tahtlar kurulur. Katlar arası geçit, kilerden sağlanır. Yaşanmışlığın, yaşanacaklığın, tarihe ve bugünü bize miras bırakanlara duyulan engin saygının günümüze bıraktığı sevecenlikle hayatın tüm güzelliklerinin Mardin evlerinde aldığı yepyeni boyutun bir göstergesi...
Tarihle evli olmanın evlerdeki görüntüsü sizleri bekliyor...